22 Ağustos 2011 Pazartesi

GELECEĞİN KOCAMAN YÜREKLİ, KÜÇÜK GENÇLERİ;ÖĞRENDİ EYLEMLEDİ VE EĞLENDİ









SINIFIMIZIN SLOGANI:
SEVGİ SAYGI BAŞARI 
OKULUMUZ MUSTAFA ÖNCEL
 “1-C” ŞUBESİ ÇOCUKLARI
OKULUN ÇEVRE SEVER SINIFI
OLUŞTURDUK YAVRU TEMA’YI
BİZ BİLİRİZ
TOPRAK YAŞATIR CANLIYI,
CANLI DA KORUR TOPRAĞI.
Eğitim, insanlara çağın gereklerine uygun ve toplumun gereksinmelerine paralel davranışlar kazandırma sürecidir. Topluma mal olmuş okulda başarı; neyi, nerede, ne şekilde planlayarak öğreteceğimizi belirlediğimizde sağlanacağı bir gerçektir.

Çevre eğitimi, insanların çevre ve çevre ile ilgili farkında olma ve bilgilerini artırmayı hedefleyen, karşı karşıya gelinen sorunlarla başedebilen davranış becerisini kazandıran bir öğretidir.

Okuldan her öğrenciye verilen çam fidanlarını diken 1-C Sınıfı öğrencileri; sınıfta meşe palamutlarını ektiler, suluyorlar. Bebek fidanları yetiştiriyorlar. Ayrıca, çevre sevgisi ve duyarlılıklarını topluca TEMA Çevre gönüllüsü olarak gösterdiler. TEMA Vakfından sınıflarına “Yeşil Yaprak” ödülü kazandırdılar. Aynı hafta içinde, Ataşehir Mustafa Öncel İlköğretim Okulu proje yarışmasında mansiyon ödülü olarak madalya aldılar.

Heyecanlı çalışmanın en güzel yanı; sınıfta da, atık malzeme de kullanarak neşeli bir ekip çalışması yaptılar. Bu ilk projelerini hazırlamakla, gelecek başarılı yıllarının ön provasını yapmış oldular. Çalışmalarını sınıfta sergilediler. Müdürleri Ebru Tuna Hanım öğrencileri tebrik etti ve “Yeşil Yaprak”larını kapılarına astılar. Çekim yapan ekip, Yavru TEMA öğrencilerle röportaj yaptı. Sevinçleri gözlerinden okunuyordu.

Okulları, öğretmenleri ve aileleri desteği ile çevre bilincini yakalayan öğrenciler;
Toplumsal önem taşıyan “Toprak Erozyonu ve Bitki” konusunda farklı çalışmalara imza attılar. Çevre panosu hazırladılar, kendilerine özgü çizgileri ile resimledi ve boyadılar.  Gönül ve becerilerince, üç boyutlu elişleri ile resimlerini projelendirerek, büyüklerine çevre koruma ve çevre farkındalık mesajları verdiler.

Doğa biz olmasak da yaşamını sürdürür, ancak doğanın yaşamını engelleyen ve ona zarar veren biz insanlarız. Oysa doğayı sevmeliyiz ve onu korumaya çalışmalıyız. Bu bilincin kazandırılması da çocuk yaşta gerçekleşebilir. Çocuklarımız da yaptıkları bu çevre çalışmalarıyla sorunlara dikkat çekerek, çözüm bulabiliyor, çözümün bir parçası olarak, çevreye daha farklı bakmaya başlıyorlar.

Geleceğin sahipleri çocuklarımıza, özellikle ilköğretimdeki öğrencilere, çevre sevgisini aşılamayı, doğayı ilgi ve bilgi ile korumalarını sağlamalıyız. Atatürk’ün dediği gibi: “Vatan sevgisi, ona hizmet ile ölçülür” .Her zaman, her yerde ve her yaşta, insan olmak; asil bir davranıştır. Biz öğretmenler, çağdaş bilgili bir toplum mimarları olarak, meslek ahlakının ve idealist insan olmanın gereğini yaparak örnek bir vatandaş olmak durumundayız.

Öğretmenlerini ve öğrencilerini yüreklendiren ve çevre bilinçlendirme eylemlerini destekleyen okul yönetimlerini kutlarım.

Melek Sevil İrengü     
Çevre Eğitim Yönetim Danışmanı  
 27 Mayıs 2011

27 Ocak 2011 Perşembe

KÜRESEL ISINMA VE İKLİM DEĞİŞİMİNE YAVRU TEMA NASIL BAKMAKTA










Yavru TEMA'cıların dünyaya ilan ettikleri tespit, sonuç ve öneriler aşağıdaki gibidir:
Küresel ısınmanın belli başlı nedenleri;
 doğal kaynakların insanlar tarafından yok edilmesi,
hızlı sanayileşme, çarpık kentleşme, aşırı enerji tüketimi, fosil yakıtların kullanılması, hava, su ve toprak kirliliği ile ekosistemlerin bozulması, kimyasal gübrelerin kullanılması, bilinçsiz ve aşırı tüketim, eğitimsizlik, umursamazlık, sorumsuzluk, hızlı nüfus artışı olarak sıralanabilir.Bütün bunların sonucu olarak, günümüzde ağaçlar azalıyor, erozyon ve çölleşme artıyor, toprak ve tarım verimsizleşiyor, toprak kavgası artıyor;
hava, su ve toprak kirleniyor; nehir suları siyah ve köpüklü akıyor,
kirli sulardan hastalıklar artıyor, asit yağmurları ve orman yangınları çoğalıyor; buzulların erimesi ile sular yükseliyor;
deniz seviyesindeki ülkeler ve adalar sular altında kalıyor,
yer altı suları azalıyor, tatlı ve tuzlu su birbirine karışıyor, su kıtlığı artıyor, çok sıcak olduğu için deniz canlıları ölüyor;
hayvanların yok olmasıyla besin zinciri bozuluyor ve canlı türleri azalıyor; salgın hastalıklar ve yoksulluk artıyor, arılar aç kalıyor,
insanlar açlıktan birbirini yiyor ve savaşlar çıkıyor,
köyden kente göç artıyor, bağışıklık sistemimiz çöküyor; kalıtımsal salgın hastalıklar,cilt kanseri ve alerji vakaları çoğalıyor,
ani düzensiz yağışlar ile sel baskınları artıyor,
 tropik bitkiler kutuplara doğru kayıyor, kuşlar erken göç ediyor ve bitkiler erken çiçek açıyor; havada hızlı soğuma ve ısınma aşanıyor, ara mevsimler kayboluyor ve artık kızaklarla kayamıyoruz çünkü kar yağmıyor.Çözüm önerileri olarak; Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması,ağaçlandırmanın artması ve ormansızlaşmanın önlemesi,
 bitkisel planktonların korunması, arıtma tesislerinin kurulması,
doğru tarım tekniklerinin kullanılması, katı atıkların geri dönüşümünün teşvik edilmesi ve tesislerin yaygınlaştırılması, toplu taşıma araçlarının kullanılması, tüketim alışkanlıklarının değiştirilmesi, enerjinin bilinçli kullanımı, düzenli kentleşme,
savaşların önlenmesi, fabrikalarda filtre kullanılması, uluslararası anlaşmaların yapılması ve uygulanması, doğal kaynakların doğru kullanılması, sera gazı üretiminin azaltılması, nüfus planlaması, göçlerin önlenmesi için yeni iş alanlarının oluşturulması,
silahlanmanın durdurulması, sivil toplum örgütlerinin desteklenmesi,
 okullarda ve ailede çevre bilincinin yaygınlaştırılmasını sayabiliriz.
Bütün bunları tartıştıktan sonra ortaya çıkan durum bizi şaşırttı.
 Sizlere arkadaşlarımın mesajlarını iletiyorum.

Türkiye'deki ve dünyadaki bütün arkadaşlarımıza:
a.. Yaşımız, boyumuz küçük ama yüreğimiz büyük. Sevgili Kardeşlerim,
 ortak sorunumuza hep beraber tek bir yürek olarak çözüm bulalım.
b.. Bu dünya bizim.
       Onu şimdi koruyalım ki gelecekte yaşanacak halde olsun.
c.. Dünyayı koruyalım,
     çünkü üzerinde yaşayacağımız bir dünya daha yok.
d.. Bu sorun senin benim değil, tüm dünyanın sorunu,
      bu sorunu dünya çocukları olarak biz yok edelim.
e.. Çevrene bak, geleceğini düşün gözlerin dolar.
      Dünyaya bak, bizim gibi gayret içinde bulunan insanları gör,
       yüreğin çaba ile dolar.
f.. Tüm dünya çocukları dinlesin. Küresel ısınma burnunuzun ucunda.
      Fransa, İngiltere, ABD, Meksika ve Irak çocukları,
      bol bol ağaç dikin, tehlike sizin orada.
g..  Küresel ısınmayı kolunuzda bir saat gibi taşıyın. Bu saatin kurulu
      olduğunu unutmayın ki gün gelip bu saat çaldığında beyniniz paniğe
      kapılmasın.
h.. Dünya çocukları, savaşa son, küresel ısınmaya son, yeşile evet.
i.. Sadece bizim değil, sizin de başınız dertte.
     Tüm Dünyaya sesleniyoruz!
a.. Sizden istediğimiz şey, erozyonla savaşırken bizim arkamızda
      olmanızdır.Biz burada yakın gelecekleri değil uzak gelecekleri de      düşünüyoruz. Sizden şunu istiyoruz, bu ülkede sizin ve çocuklarınızın  geleceği tehlikede. Biran önce bunu görüp herkesin bilinçlenmesini sağlayınız.
a.. Lütfen karar verirken bizi de düşünü. Kararlarınız bizim neslimizi
olumlu veya olumsuz etkileyecek unutmayın.
b.. Ey yöneticiler, dünyanın yok olmasını istemiyorsanız bize destek olun.

Bizler: Küresel ısınmayı tehdit eden maddeleri kullanmayacağımıza, enerji kaynaklarını boşa sarf etmeyeceğimize, çevreyi kirleten insanların tarafında olmayacağımıza, kürsel ısınmayı ve nedenlerini herkese anlatacağımıza, Türkiye'yi çöl olmaktan kurtaracağımıza, çevremize sahip çıkıp insanları bilinçlendireceğimize, tutumlu olacağımıza, TEMA ve diğer sivil toplum kuruluşlarına destek vereceğimize, ömrümüzün sonuna kadar ağaç dikip,  doğayı koruyacağımıza söz veriyoruz.

Sizlerden de görevlerinizi yapacağınıza dair söz bekliyoruz. Eğer üzerinize düşen görevleri yapmazsanız bizler hayal kuramayacağız, amaçlarımız olmayacak, yaşam yok olacak ve artık yapacak bir şey kalmayacak. Çocuklarla dünya daha yaşanılır olacak,çünkü "Küresel Isınma" ya el koydular... Türkiye Çöl Olmasın.